Müzakereci demokrasi

19 Mayıs 2024

Tarih 28 Haziran 1914, Avusturya-Macaristan Arşidük’ü Franz Ferdinand Bosnalı bir Sırp milliyetçisi tarafından suikasta uğrar. Kaynama noktasına çok yakın bir sıcaklıkta yaşayan Balkanlar alevlenmiş ve bu ateş bir dünya savaşı başlatmıştır.

Geçtiğimiz hafta çarşamba günü kabine toplantısı çıkışında Slovakya Başbakanı Robert Fico silahlı saldırıya uğradı. Başbakan Fico suikast girişiminden kıl payı kurtuldu; hastanede tedavisi devam ediyor. Slovak siyasetçiler bu olayı demokrasiye karşı bir saldırı olarak nitelendiriyorlar.

1914-2024…

Dünyadaki küresel gerilim 1914’ü çok aratmıyor. Doğu Avrupa ve Balkanlar yine dünya siyasetinin merkezinde, İsrail-Filistin savaşı her an bölgesel bir çatışmaya dönüşebilecek özellikte, Çin ile Tayvan ilişkileri gergin. 110 sene öncesinden belki de en büyük fark uygar ülkelerin çoğunun demokrasi ile yönetiliyor oluşu. 1914’te Arşidük’den bahsederken, bugün Başbakan’dan bahsediyoruz. Demokrasilerde iktidar barışçıl bir şekilde seçimlerle

Yazının Devamı

Dünyanın suyu ısınıyor

12 Mayıs 2024

Geçenlerde bir arkadaş ortamında yatırım fırsatları hakkında bir sohbet döndü. En iyi yatırımın arsa almak olduğu, ama hızlı sonuçlar beklemeden sabırlı olunması gerektiği konusunda bir konsensüs oluştu. Ancak bir arkadaşım şöyle bir itirazda bulundu: “tamam torunuma yarayabilir belki ileride ama ben hayattayken geri dönüş alamayacağım bir yatırımı niye yapayım?” Geçen hafta İngiliz Guardian gazetesi yaklaşık 400 uzmandan yararlanarak iklim değişikliği hakkında bir anket derledi. Görüşüne başvurulan bilim insanlarının yüzde sekseni küresel sıcaklığın (Sanayi Devrimi öncesi sıcaklıklara göre) 2.5C derece artacağını öngörürken, sadece yüzde altısı 2015’deki Paris Anlaşması’nda hedef konulan 1.5C derece artışı geçmeyeceğini söyledi. Bu bir derecelik fark önemsiz gibi gözükebilir ancak dünyamız için felaket sonuçlar doğuracağı bilimsel olarak ileri sürülüyor.

Vicdan, öne geçmeli

Aslında küresel ısınma ile ilgili alınacak tedbirler ve arsa yatırımı yapmak temelde birbirine çok

Yazının Devamı

Ebedi barıştan ebedi savaşa

5 Mayıs 2024

1795 yılında Alman düşünür Immanuel Kant “Ebedi Barış Üzerine Felsefi Deneme” isimli kitabında uluslararası kalıcı bir barış için nelerin yapılması gerektiğini yazmıştır. Kitapta altı ön madde bulunur:

1. İleride savaşa sebebiyet verecek hiç bir gizli barış anlaşması yapılmamalıdır.
2. Hiçbir bağımsız devlet, küçük ya da büyük, bir başka devletin hakimiyeti altına, miras, takas, satın alma veya hibe yoluyla geçmemelidir.
3. Daimî ordular zamanla ortadan kaldırılmalıdır.
4. Devletler dış ilişkilerini zora sokacak borç almamalılardır.
5. Hiçbir devlet, bir başka devletin anayasasına ya da hükümetine zor kullanarak karışmamalıdır.
6. Hiçbir devlet, savaş esnasında, ileride barış sağlandığında karşılıklı güveni sarsacak eylemlerde bulunmamalıdır.

Aradan 200 yılı aşkın zaman geçmiş olmasına rağmen şu an bu maddelerden bir tanesinin bile geçerli olduğunu söyleyebilir miyiz? Maalesef günümüzde yaşadığımız uluslararası çatışmaların, savaşların en büyük sebeplerinden biri hâlâ dünyada barış konusund

Yazının Devamı

ABD: Demokrasiye Ters Kelepçe

28 Nisan 2024

Yorucu bir başvuru sürecinin ardından ilk tercihim olan George Washington Üniversitesi’ne kabul almış ve bir Eylül akşamı Dulles Uluslararası Havalimanı’ndan Washington şehir merkezine doğru yola koyulmuştum. Şehre ilk girişimi hala net bir şekilde hatırlıyorum. Sebebini tam anlamlandıramadığım bir hüzün kaplamıştı ruhumu. Akşam geç olmamasına rağmen sokaklar bomboş, caddeler karanlık, bir hayalet şehri andıran manzarayla karşı karşıyaydım. Oysa ki çocukluğumdan beri televizyonda, filmlerde, görsel ve yazılı medyada beynime işlenmeye çalışılan imaj, o anda başkentine giriş yaptığım ülkenin cıvıl cıvıl, hayat dolu bir ülke olduğuydu. Daha ilk günden ABD’de yaşayamayacağımı anlamıştım. Lisans eğitimim için Washington’da geçirdiğim dört yıl, öfke ve özlem duygularının tavan yaptığı bir eziyete dönüşmüştü. 

Amerikan Polisi ve Şiddet 

Beni en çok dehşete düşüren konu Amerikan polisinin vahşetiydi. Hiç bir suç işlemeseniz bile her an güneş gözlüklü bir polis veya bir şerif tarafından yere

Yazının Devamı

Kendine zarar verme özgürlüğü

21 Nisan 2024

İlkokul dördüncü sınıftayken okulda düzenlenen bir kompozisyon yarışmasına katılmış ve birinci olmuştum. Yeşilay Haftası’na özel gerçekleştirilen yarışmanın konusu sağlığa zararlı alışkanlıklardı. Dereceye giren yazılar okulun panosuna asılmıştı. Hikâyenin geri kalanını annem şöyle anlatır: Oğlunun birinci olması onu elbette çok mutlu etmişti. Hevesli bir şekilde okulun yolunu tutmuştu. Yarışmayı kazanan öğrencinin velisi olarak böbürlenerek kompozisyonların asılı olduğu panoya gelmiş, gururla çocuğunun yazısını okumaya başlamıştı. Ancak yazıyı okuduktan sonra tarif edilemez bir mahcubiyet içine girmişti. Gurur yerini utanca bırakmıştı. Sebebi ise yazının tamamını annemin sigara bağımlılığı üzerine kurgulamış olmamdır. 

İngiltere sigarayı tamamen yasaklıyor 

Gerçekten de sigaraya küçüklüğümden beri tutkulu bir şekilde karşıydım. Liseyi yatılı okurken son sınıfta yurtta sigara içmeyen tek kişi bendim. Yazıya böyle uzun bir giriş yapmamın sebebi ise işte o liseyi yatılı okuduğum ülke sigarayı tamamen yasaklayacak bir adım attı. 2009 ve

Yazının Devamı

Ben bir penguenim (!)

14 Nisan 2024

Geçtiğimiz günlerde İskoçya parlamentosu üç yıllık bir tartışma sürecinden sonra yeni Nefret Suçu ve Kamu Düzeni Yasası’nı geçirdi. Marjinalize edilen gruplar için koruma amacı taşıyan yasa, aynı zamanda ifade özgürlüğünü kısıtladığı iddialarıyla eleştiriliyor. İskoçya’da ve Birleşik Krallık’ın genelinde ilginç bir durum ile karşı karşıyayız. Asıl kilit tartışma noktası kendini kadın gibi hissettiğini öne süren trans erkeklerin durumu. Biyolojik kadınlar ile trans erkeklerin arasında fark olduğunu iddia eden bazı feminist gruplar bu yasaya karşı çıkıyorlar. Bu yasanın kadın haklarını savunmayı kriminalize edeceğini belirtiyorlar. Kafanız iyice karıştı değil mi? Haklısınız çünkü artık zurnanın zırt dediği noktaya gelinmiş.

Şöyle anlatayım:

Son yıllarda dünyada bir ‘woke’ ve ‘cancel’ kültürü çok tehlikeli boyutlara ulaşmış şekilde egemen oluyor. Amiyane tabirle fazla duyar kasmak diye çok basite indirgeyebiliriz bu durumu. Kendini çağdaş toplumun sosyolojik

Yazının Devamı

İnsanlık ve Güneş

7 Nisan 2024

İnsanlık tarihinin başlangıcından itibaren Güneş hayatın merkezindedir. İnsanoğlu, Dünya’yı ısıtan ve aydınlatan bu esrarengiz sarı ve yuvarlak cisimden hem korkmuş hem de ona tapmıştır. Pagan inançların merkezinde Güneş vardır. Semavi dinlerde de Güneş’in önemi büyüktür. Çağdaş bilime göre de Güneş tüm enerji ihtiyacımızı karşılabilecek potansiyele sahiptir. Gezegenimizin yıldızı, yaşamın enerji pınarı, tarihin ilham kaynağı Güneş, 8 Nisan günü Kuzey Amerika’da 4 dakika 28 saniye boyunca tutulmaya uğrayacak. Meksika’dan Kanada’ya uzanan bir hat üzerinde gözlemlenebilecek bu tam güneş tutulması 2044 yılına kadar ABD’den görülebilecek son tam tutulma olma özelliğine de sahip.

Doğa olayları insanlar için her zaman bir merak konusu olmuştur. İlkel çağlarda bu merak korkuya da dönüşmüştür zira sebebini açıklayamadığımız her olgu bizi tedirginliğe sürükler. Milattan önce Maya’lardan tutun günümüze kadar Güneş’in hareketlerini açıklamaya

Yazının Devamı

Modern çağın Lidyalıları

31 Mart 2024

Son yıllarda dünyayı kasıp kavuran kripto para çılgınlığı milyonlarca insanı mağdur ediyor. Geçen hafta içinde FTX kripto borsasının kurucusu Sam Bankman-Fried yatırımcılarını dolandırmaktan 25 yıl hapis cezası aldı. Tam 8 milyar dolarlık paranın buharlaştığı FTX ve bunun gibi benzer kripto para borsaları yüzünden ülkemiz de dahil olmak üzere pek çok insan birikimlerini kaybetti. Bankman-Fried’in ayrıca Amerikan hazinesine 11 milyar dolar ödeme yapmasına karar verildi. Bu astronomik rakamı hapisten çıktıktan sonra ödemesi imkansız gözüküyor ancak asıl önemli nokta şu: Bankman-Fried hayatı boyunca bir daha hiç zengin olamayacak, temel ihtiyaçlarını gidermek dışında eline geçen tüm paraya devlet el koyabilecek.

Kripto para, kuantum fiziği gibi bir şey. İşi en iyi bilenlerin bile tam anlamadığı ama bir şekilde pratikte çalışan bir konsept. İki bin yılı aşkın kullanılan para kavramını yeniden keşfetmiş modern çağın Lidyalılar’ından bahsediyoruz. Karmaşık terimler kullanarak detaylı finansal analizler yapmak yerine olayı basite indirgeyerek

Yazının Devamı